1 Aralık 2010 Çarşamba

ÖYLESİNE...


Şimdi Adaş yiğen gelince hooop yazacaklar değişti ister istemez.Ondan önce aklımda olanlar neydi yazmak için? Az biraz karışık...

Kötülerden başlayalım.Cumartesi seminerleri...Kızılderililer...Şayet bu hafta yazılacaklar,cümleler artmaz ise proje dışı kalabilitemin fazla olması...Nisandan beri az buçuk kızlderililere bulanmışlığım ...Her ne kadar yazmasam da.Kızılderili kolyem ,kızılderili oyuncaklarım,bir sürü kızılderili filmlerim ... izlediklerim ,dinlediğim müzikler okuduğum kitaplar...Artı mıdır ?Hayır ...İddia ediyorum elimdekilerle başka biri olsa çoktan uçururdu projeyi.Kör noktama geldi.Olduğu kadar kotarmak niyetindeyim artık....

Çok şükür yazıyorum kaç gündür.Kriz bizi teğet geçti sanırsam...Ama buruk bir proje şeklinde ilerlemekte kendi çapında ...

Başka?Zilsiz'im geçen hafta bir gün öncesinde alo dedi."Kendi kendine konuşmaktır aşk" dedi "hadi gel" gittim kendi kendine konuşmak mıdır hakikatten aşk diye?Sonradan öğrendim ki Cezmi Ersöz'müş yazan.Aman bir severim, pir severim kendisini,biraz kasma gelir kelimelerle olan iştigali.. :p Olsun bilmeden gittiğim iyi olmuş .Kalp grafiği gibi inişli çıkışlı bir günde fazla bağırtılı bir oyundu ...

Lakin Cezmi abi'yi bilmeden bir söz akıl köşeme takılır gibi oldu sanki akıl-yürek köşemde bir yere..."Hayat kendi kendimize söylediğimiz yalanların toplamıdır..."

Ya da bu bağlamda bir şeydi.

O geceye ait çorbacıda içilen çakma biberiyeli çorba,taze zencefilli çay,Ara cafe,Zilsiz ve tebaası...

Ve son olarak.

Denizde karartı varsa,Kazım varsa dinlenenler içinde,derim ki "işte öyle bir şey..."

5 yorum:

  1. Ama kızılderilileri geçiştirme öyle..
    Ben burada ne zamandır bekliyorum bak, yazacaksın diye ;)
    Güzel bir gün geçirmişsin, ne mutlu sana..Biberiyenin çakması nasıl oluyor anlayamadım yalnız :)

    Hep neşeli ve mutlu aksın hayatın ..
    Sevgiler İzciğim...

    YanıtlaSil
  2. Zeugma'cım kızılderilileri hiç geçiştirme gibi bir durumum yokinan bana...Onlarda benime birlikte hafiften pararlel bir şekilde yaşamımdalar...Sadece hafif buhran durumlarımı sezinleyen hocam pat diye kafama bir Kızılderili sunumu çaktı ki bu süreçte hem onlarla ilgili bir hikaye yazmak durumundayım hem de onlarla ilgili bir saatlik bir sunum hazırlamak durumundayım ki karman çorman durumdaki bünye için iyi midir? kötü müdür? bilemedim... :))

    Rezervasyondaki Geronimo'dan halliceyim bugünlerde ama özgürlüğüm yakındır canım ;))

    Hepimizin inşallah amen :)

    YanıtlaSil
  3. Biberiyenin çakmasını yazmamışım çok pardon :))
    Şimdi çorbandan çalı dikeni gibi çubuklar çıkar ise ... sen de sorar isen mekan sahibine "bu ne "diye...Onlarda "biberiye" derler ise ..."sen de ben biberiyenin atasını bilirim bu olsa olsa çakma biberiye dersen" onlarda söyleyecek bir söz bulamazlar ise o çorba çakma biberiyeli çorba olur benim gözümde ...Zilsiz'im her ne kadar hala nevizade dese de ...

    YanıtlaSil
  4. O kadar Geronimonun hatırı var ama.
    Hem biliyorsun biblosu bile küçük altından pahalı:)
    Hem o kızıldereli sülalesinin resimlerini çektirmiştim bana vakti zamanında.
    Buarada ben bir kaç saatte yazılmış gayet komik bir röportaj hatırlıyorum.
    Bufalo gibi çak yapıyorduk diyeyimde sen anla.Yani ben senden umutluyum.
    Ama şuda var kendini zorlama yazabilirsen ah ne ala ama yazamıyorsan da koyver gitsin aynı çekirdeğin geri kalanının yaptığı gibi.Sonuçta bir kitap zamanla yazılamaz yazmak istersen,içinden gelirse yazarsın.
    Çakma biberiye mi bence çok orjinaldi.Süpürge sapı gibi sen biberiye görmüş müydün hayatında?Hem kökü vardı ondan kesin doğal biberiye onlar:)
    Bir de yarın bana Irmak de ben hatırlarım.Neler anlatıcam bir bilsen:)

    YanıtlaSil
  5. Ah Sefonya nasıl da kendi kendine akmış gitmişti 2-3 saatte inşallah ona olan Geronimo'ya da olur.Geronimo ile Alice Temel ile Dursun hikayesine döndü :((

    Kızılderilileri seviyorum,Osman Hamdi'yi de sevmiştim olmuştu.Umarım sevmek burdada işe yarar ;))

    Valla o kadar fahri Antakya'lılığım var.Kendi memleketimden çok oralarda geçer vaktim.Oralarda bile görmedim öyle çakma süpürge saplı biberiye.

    Bu rahmetli Kemal Sunal'ın Şaban-Şabaniye filmindeki gibi bir biberiye olmasın :)

    Olsun .Beyoğlu hatırası diye yazdık durdu bir köşeye Nevizade çorbası :)Ama daha içilir mi .Haşa ! :)

    Birazdan Irmak tacizlerim başlıyoree...

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...