22 Temmuz 2009 Çarşamba

KELEBEK




Selçuk Altun'un Ku(r)şun Lezzeti adlı romanında rastlaşmıştım.



"Butterfly die fast ,does hope die last" , "Hızlı ölür kelebekler, umut mudur son ölen ?" di çevirisi.
Kelebek çok sever biri olarak sevdiğim aforizmalar arasına dahil etmiştim hemen.


Bir ara internet sitelerinden envai çeşit kelebek fotoğrafı avına çıkardım.Canlısına kıyamadığım için çocukların ev ödevi internet araştırmaları gibi onlarla ilgili dosya hazırlamıştım.Hala durur harddisklerimden birinde.


Bodozlama kelebek konusuna niye girdim durduk yerde.


Bu sabah, şehir merkezinde,karşıdan karşıya geçerken onca araç ve insan trafiğinin içinde önümde uçan şeyi farketmemle sabah mahmurluğundan ayılmam bir oldu.



İstanbul'un orta yerinde ,gürültünün patırtının içinde sanki kırlarda uçarmışçasına tüm sakinliği ve dinginliğiyle süzülüyordu rengarenk kanatlarıyla minik kelebek.Çok hoşuma gitti ,acaip mutlu oldum sabah sabah.Zeki Alasya-Metin Akpınar'ın Yasaklar'ından bir şarkı vardı. o geldi aklıma.



"Minik minik minik kelebek
Minik kelebek
Uç özgürce durmak ne demek durmak ne demek"


İçimden mırıldana mırıldana yürüdüm şarkıyı .


Acaba,az önce önüme düşen sabah neşemi başka farkeden olmuşmudur?


Peki ,minik kelebek yaşamının kaçıncı günündedir?