15 Kasım 2009 Pazar

Kanık'sadıklarım



Dün Sunay Akın'ın dinletisindeydim.Yine suda taş kaydırırcasına bizi tarih sayfalarının arasında bir gezintiye çıkardı.Sayfalardan biri beni çok ilgilendiriyordu. "14 Kasım" dedi Orhan Veli'nin ölüm yıldönümü ..


Çok sevdiğim bu şairin genç yaşta ,belediye çukuruna düştüğünü,çukurdan çıkıp üzerini silkeledikten sonra yoluna devam ettiğini,2 gün sonra 36 yaşında beyin kanamasından öldüğünü yine Sunay Akın'dan dinlemiştim 5-6 yıl önce .


Halim Şefik'le tanışmıştım o gün .Sunay Akın yıllar önce çıkardıkları Edebiyat dergisi "yeni yaprak " için ilk röpörtajı Halim Şefik'le yaptığını anlattı çok güzel anekdotlar eşliğinde.


Orhan Veli'nin çocukluk arkadaşını .Ve onun ardından yazdığı muhteşem otopsi şiirini..


Orhan Veli'nin ölümünden sonra ,Cerrahpaşa Hastanesinde otopsiye alırlar genç şairi.Ertesi gün cenaze töreninde tabutunu taşıyanlar ellerine baktıklarında tabuttan sızan ve ellerine bulaşan kanı görürler.Çok etkilenir Halim Şefik ve şu şiiri yazar.


"..morgda açılınca kafatası

doktor beyler beyin gördüler

indirince ten kafesine neşteri

doktor beyler yürek gördüler


yürekte ne gördüler dersiniz

yürekte memleket gördüler

dünya gördüler


bir de dost gördüler

ama bu işte doktor beyler

dogrusu geç kaldılar

çok geç kaldılar..."


Nasıl güzel bir dostluk,nasıl hüzünlü bir anlatım ,sevdiğinin ardından ,nasıl naif yazılmış bir ağıt.Yine ilk dinlediğim gün kadar etkilendim bu kadim dostun yazdığı şiirden.


Sonra düşündüm dostluk ne demektir bir kez daha...