7 Ekim 2010 Perşembe

ÇEKİRDEK


Günlerdir seferi durumdaki blogerın kafasındakiler birikir birikir şunu da yazsam bunu da yazsam der sonunda ne olur pöf daha sonra der erteler hepsini.Ama sonuncusunu ertelemez ,pas geçemez çünkü hatırladıkça içini ısıtan son zamanlarda en keyif verici maddelerden biri olan çekirdeğin buluşmasıdır söz konusu olan...

Zaten blog sahibesi artık ne karar almıştır ?

"Tatsız olayları suya,güzel ve keyif aldığım anları buraya yazayım :)"

İşte kelimeler uçmadan,fotolara baktıkça hatırlanmalık o gün...

Geçtiğimiz salı hem Burcu kuşumuzun doğum gününü kutlayalım hem de çekirdek olarak çiya buluşması yapalım dedik ama Burcu kuş "eve gelin evde olalım" deyince Moda'ya doğru yollandık.Zilsiz'imle Nişantaşı'nda buluştuk " Köprüde intihar girişimi var yollar kapalı " deyince vapur keyfi yaparak Kadıköy'e gidelim istedik iskeleye vardığımızda son dakika kapıları kapattılar.İkna kabiliyetimin görevliye işlemediğini görünce hafiften adamla papazlık oluyordum ki vapur hareket etti.Söylene söylene çıktık iskeleden.Yine denizden vazgeçmeyip Üsküdar'a motorla geçip deniz keyfimizi bölmedik.Daha yolda fotolar çekerek,sohbet ederek karşıya geçip Kadıköy'de bizi bekleyen mercimek hanımı aldık.

Merdivenlerde kırmızı kalpten oluşan pastamızın mumlarını yakıp zili çaldık ama pek beklediğimiz reaksiyonu alamadık.Cin Şükrüye anlamış böyle bir şey yapacağımızı...

Burcu kuş her zamanki gibi çok güzel şeyler hazırlamıştı.Hep birlikte sofrayı hazırladık.Gülme krizleri arasında yemeğimizi yedik.Biz dördümüz bir araya geldiğimizde zincirlerimizden boşalıyoruz sanki.Kapı gıcırtısına bile gülüyoruz.Hele Zilsizim ve mercimek o kadar şen kahkahalar atıyor ki onların gülmesine gülüyoruz en çok .


O akşam Burcunun eşi ve ingiliz misafiri de bize yemekte eşlik ettiler.Çekirdek yine çekirdekliğini gösterince ,Martin "gülme gazı mı var "odada diye ciddi ciddi sormaya başladı Burcu Kuş'a...

Sonra kırmızı kalp pastayı getirdik .Pasta bizim vapur telaşından hafif yalpalanınca üzerindeki yazılar falan kutuya yapışmış .Yaratıcılık dehası olarak üzerindeki yazıyı süngerle silip üzerine kalemle yazdım.(Akgün Hoca yaratıcılığımın sadece bunlara çalıştığını bilse eminim beni bir daha derslerine almaz :))



Anne adayı Burcu kuşumuz müstakbel kızıyla birlikte(Bir tek ben kız diye iddia ediyorum.Eşi dahil hepsi oğlan diyor bakalım inşallah bir kaç ay sonra ben doğru tahmin ettiysem "ben demiştim" demek için burda en azından bir delil bırakayım :))



Hepimiz için anlamlı yonca kolye takıldı Burcu kuş'un da boynuna.

Pastalarımızı yedik kahvelerimizi içtik ve Zilsiz'imin fincanında kocaman bu bariz boğa kafası çıkınca boğa burcu olan ben her yerde yaptığım gibi hemen bu anı fotoğrafladım.İnşallah bu boğa şans getirecek güzel arkadaşıma ;)
Sonra işler konuşuldu,günlük hay huylar,planlar,programlar...

En tatsız konular bile saatlerce gülmüş bünyelere pek koymadı.

Dert üstü ,murat üstü şekilde pişmiş kelleler olarak kalktık .Yolda hala kıkırdiyorduk.
Bu güzel geceden çok komik fotolar,sarı üzerine kırmızı kalpli Barcelona işi mutfak eldivenleri(Zilsiz'im tekrar sağol :) hatırladıkça yüzümüzde tebessüm yaratan o güzel gecenin anıları kaldı.

Son olarak bir de burdan o halde ;

Nice Senelere Burcu'm herşey gönlünce olsun.Eşinle,bebişinle,kedilerinle hep böyle rengarenk ol.Biz de nasiplenelim o renklerden.Çekirdeğin diğerleri gibi seni çok seviyorum :)

Sevgi pıtırcığınız...