24 Ekim 2011 Pazartesi

Üzülüyorum!

Galiba yaşlandım.

Galiba kafayı yedim.

Galiba şu son günlerde yaşanan üst üste felaketlerden sonra sakinliğimi,sağ duyumu kaybettim.

Felaketlerin ardı arkası kesilmiyor.
Şimdi de deprem!Doğudaki vatandaşlarımız çaresiz.Toprak altındalar.Haberleri izlemeye çalışıyorum Orada karga tulumba kendi imkanlarıyla enkazlarda debelenen insanları görüyorum.O enkazların yamacında sevdiklerine yardım isteyenlere,çığlık çığlığa ağıtlar yakanlara dayanamıyorum.Mangalda kül bırakmayan devlet büyüklerinin neden hala orada  bir koordinasyon sağlayamadıklarını anlayamıyorum.

Hepimizin aynı ipe dizili tespih taneleri gibi birbirimize bağlı olduğumuzu imamenin dağılırsa her birimizin tarumar olacağını birliğin ve bereberliğin sağlanması gerektiğini düşünüyorum.

Fikirler,inançlar ne olursa olsun insanların kin ve nefret duygularıyla birbirlerine saldırmalarına,dişlerini vahşi hayvanlar gibi birbirlerinin etine geçirmeye çalışmalarına dayanamıyorum.İnsanlığımdan utanıyorum.

Çaresizliği ilk kez bu kadar derinden yaşıyorum.Hamasi duygularla gaza gelen insanların içinde kendi tanıdıklarımıda görüyorum.

Hayvanla insan arasındaki o ince çizgiyi geçemeyenlere üzülüyorum.

Üzülüyorum.

Kahroluyorum.