12 Ekim 2008 Pazar

Hamal


Sırtındaki koca yükü taşırdı da

Kaderine yazılan ağır gelirdi

Gün boyu köşe başında ekmeğini bekleyen hamala

Arkasına bastığı ayakkabı gibiydi

Ezilen hayatı

Okşayamazdı çocuğunu

Nasır tutmuş ellerinden ötürü

Oysa sevgiyle dopdoluydu yüreği

Cüzdanının aksine

Tan yerinde başlardı daha kavgası

Akşam olupta bebeleriyle

Yer sofrasına bağdaş kurup

Bir kap yemeğe kaşık sallayabilmek için

Soğuk kış gecelerinde

Yorgun omuzlarının altındaki küçümen kafalara yorgan da olurdu

Tek odalı gecekondusunda

Damlamazdı gözlerinden yaş

Durmadan akan çatının aksine...
İzDüŞüNümLer