6 Haziran 2009 Cumartesi

Nişantaşı




Nişantaşı'nın havasındanmıdır suyundanmıdır nedir ? .Herkes rugan ayakkabı gibi pırıl pıspırıl geliyor gözüme.Kadınların paso son model çantaları kollarında asılı ,benzer tarz kıyafetler,aynı tarz röfleli saçlar,ağır bir parfüm bulutu,solaryumdan sarı-kara suratlar ,geçen seneden beri içime bulantı veren Tom Ford gözlükler..Botox ve dolgu sayesinde aynı tarz mimikler..Yanımdan az önce geçen kadını sanki biraz ilerde tekrar görüyorum.Eskilerin reklam filmleri gibi ,birileri tekrar tekrar aynı figüranları geçiriyor sanki kameranın önünden.Hiç mi bir insanın tarzı olmaz be kardeşim ,herkes nasılda meraklı fotokopiyle çoğaltılmış gibi dolaşmaya.



Bugün köşede dilenen yaşlı kadın " Allah ne muradınız varsa versin ", deyip"çok merci" diye teşekkür edince para veren kadına .Eh artık "yuh" dedim.Nasıl bir bulaşıcı başkalaşımsa bu, dilenci teyze bile almış nasibini.


Bebek ya da Bağdat Caddesi bu kadar değil Nişantaşı'nda var bir enteresanlık.



İsveçli bilim adamlarını bu bölgeyi analiz etmek üzere davet ediyorum.:).