20 Aralık 2011 Salı
Hafta Sonu Sinema Kuşağı
Bu hafta sonu nefis bir insanla tanıştım.Küçük bir kızken (Ahh ahh!) izlediğim "Uçurtmayı Vurmasınlar" filminin senaristi Feride Çiçekoğlu cumartesi günü seminerde konuğumuzdu.Çok güzel dolu dolu 2,5 saat geçirdik sayesinde.
Beğendiğim filmlerin senaristinin düşünce yapısını çok merak ederdim ki ilk defa bir tanesi ile karşılaşma şansım oldu.Bu yüzden Feride Hanım'la tanışmak benim için çok önemliydi.Senaryo yazma üzerine anlattıkları, tavsiye ettiği kısa filmlerle hepimizin ufkunu açtı diyebilirim.
80 li yıllarda düşüncelerinden dolayı dört yıl cezaevinde kalmış .Uçurtmayı Vurmasınlar,Parmaklıklar Ardında(Diziymiş sanırım),Sizin Hiç Babanız Öldü mü? o yılların izleri.
Uçurtmayı Vurmasınlar'ı izlediniz mi bilmiyorum ama izlemediyseniz kesinlikle tavsiye ederim.Benim için klasik Türk Filmlerinden bir tanesi.Çok yalın ama derinden sarsan filmlerden.Yakın zamanda tekrardan izlemeyi düşünüyorum.Feride Hanım'ın sohbetinden sonra farklı bir gözle izleyeceğimi düşünüyorum.
Filmdeki İnci aynı Feride Hanım gibi.Düşünceleri.İnsanlara yaklaşımları,birikimleri...
Yine senaryolarından Umuda Yolculuk 1990 lu yıllarda en iyi yabancı film oskarını kazanmış.
Kendisi kadar tavsiyelerini de çok beğendim(k).Kısa filmlerin bu kadar lezzetli olduğunu bilmiyordum.Kendisiyle sohbet ederken Uzun metrajlı filmleri şiire,kısa filmleri Haiku'ya benzettiğimi söyledim.Aynı fikirdeymişiz.
Sonrasında İsrailli yönetmenin aşağıdaki kısa filmlerini paylaştı bizimle.Öncesinde senaryolarını okuduğumuz kısa filmlerden de çok etkilendim.İlginizi çekerse onlarıda aşağıda paylaşıcam sizlerle.
Bu birincisi.
http://www.youtube.com/watch?v=TYIxBRA5qjA
Bu da ikincisi.
http://www.youtube.com/watch?v=RpjHSiQLPmA
Bu da üçüncüsü.
http://www.youtube.com/watch?v=SrzpG7KI_0w
Cumartesi iyi senaryo...İyi senarist....Yaratıcı kısa filmler derken pazar günü sinemasız olmazdı elbet.
Ne zamandır çok beğenilerek anlatılan HUGO'ya gittim.Hugo'yu vizyonda görünce ön yargılıydım önceleri.
Nedense aklıma Tolga Abi ve Hugo'su geldi.Sonra seyredenlerin tavsiyesi üzerine araştırdığımda alakası olmadığını öğrendim.2011'in en iyi üç boyutlu filmi deniyordu ki hastasıyımdır.Ve insanın içine işleyen o mavi gözlerle tanıştım.
Uçurtmayı Vurmasınlar'daki Küçük Barış gibi etkiledi beni Hugo.
Ayrıca 1930'ların Paris'ini yaşamak hoştu.
Sinemayla dolu dolu bir hafta sonu oldu.Bu post konusu da tavsiyelerle dolu dolu oldu :)
Herkese keyifli bir hafta dilerim.
Etiketler:
Feride Çiçekoğlu,
Hugo,
Kısa Filmler,
Uçurtmayı Vurmasınlar,
yaratıcılık seminerleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-Neden uçmuyor inci
YanıtlaSil-Uçar bigün
Nasılda güzel bir filmdir bu..
Sevgili K.C.S ben de Barış'ın peltek peltek İnci deyişine hastaydım :)
YanıtlaSilİzlemek hatırlamak lazım oradaki incelikleri.
Sevgiler :)
Kocaman bir delikanlı olmuştur şimdi Barış. Kendi de hiç unutmazdır o filmi :)
YanıtlaSilSenaristle ilgli bilgilerden haberim yoktu. Bu ülkede aydınlık fikirli biri olmayagörsün zaten. Doğru içeri...
Bu seminerlerine çok özeniyorum Nursenciğim..
Teşekkürler paylaştığın için.
Sevgiler...
Zeugma'cım İstanbul'a gelirsen misafir olarak götürebilirim seni :)
YanıtlaSilBarış'ın sinema yolculuğu büyüdükten sonra pek yolunda gitmemiş galiba gelen misafirlerden bir tanesi bahsetmişti.
Çocuk yıldızlardan pek azı zoru başarıyor herhalde.
Sevgilerimle:)