Evet balıklar da yüzdüm.
Herkesler uyurken sabahın bir körü uyanıp el değmemiş çarşaf gibi denizde yüzümü de yıkadım.
Geceleri ahaliyi ayartıp tekila partileri de yaptım.(En son parti de 1,5 saatte 11 shotla ani bir uçuş yapıp sabah gözümü açtığımda ilk kez denize açılmış ve fırtınaya yakalanmış yeni miço gibi güverteyi biraz batırmış buldum ama sağolsun deniz yine beni iyileştirdi :)
Öyle yani sonrası yine her zamanki rutindeydi .
Ta ki cuma gününe kadar...
18 yıl önce bir gün bir telefon gelmişti arkadaşımdan...O zaman cep telefonları filan yok tabi...
Arkadaşım "akşam Bon Jovi konserine biletim var gelmek istermisin" diye sormuştu.O anda bana bir kal gelmiş etrafımdakiler öyle söylüyor.
18 yıl öncesinden bahsediyorum.Yeni yetme zamanlarım...
Öyle dünya starları şimdiki gibi karşı komşumuz edasıyla çat kapı gelip gitmiyorlar İstanbul'a...
Önce sırıtarak kafamı sallamışım sanki karşımdaki görür gibi...Sonra karşıdan istemiyorsan başka birini çağırabilirim demesiyle ben geliyorum diye çığlık atmışım.
Dün gibi hatırlıyorum.Sanki kulise girecekmişimgibi süslenip püslenip gitmiştim konsere...
Sonrası rüya gibi bir konserdi işte.Aylarca etkisinden kurtulamamıştım.
Neyse cuma gününe gelelim.Cuma günü bir ay öncesinden bilet alıp gidelim muhabbetlerine rağmen bilet almamıştım.
Sonrasında cuma günü feci bir trafikteyken arkadaşımdan 17.30 da bir telefon geldi."Bon Jovi konserine iki kişilik davetiyem var hadi davran"demesiyle bana yine geç geçici bir felç indi.Sonra idrak ,hayata dönüş ve çığlık kıyamet...
Ama bir sorun var.O anda mecidiyeköye gidiyorum.Ablamı ve yiğenimi alıp karşıya diğer ablama ulaştırmalıyım.
Görevimiz tehlike yani... çünkü iğrenç bir cuma trafiği ve adım adım ilerliyo ...
İstinye'den Mecidiyeköy'e 19.30 da vardım.Yolcularımı alıp muavin edasıyla köprü trafiğine girdim ki Beykoz'a geldiğimde saat 20.45 di.
15 dakika sonra konser başlıyordu.Hemen üst baş değiştirip yola koyuldum.Konser Türk Telekom Arena'da...Arabayı metrocitye bırakıp metroya binerek konsere ışınlanmayı planlıyorum ama konsere girerken saat 22.00 ye geliyordu.
Geç kaldım diye stresten kasılmış bir şekilde stada girerken " Blaze of Glory"i duydum.O anda vücuduma sanki sakinleştirici iğne yaptılar .
Ondan sonrasında Alice Harikalar Diyarındaki Cheshire kedisi gibi stada havalanarak uçtum .
Jon abi biraz yaşlanmış olsa da yakışıklılığından karizmasından ve sevimliliğinden hiç bir şey kaybetmemiş.
Uzaktan çektiğim fotoğraflarım biraz flu ...Olsun o güne ait bir hatıra...
Ki ben hala ilk konser biletini saklarım.Bu fotolarda iyi olmasa da saklanacak.İleride torun torbaya gösterilecek.abartıyla anlatılacak.Konser bittiğinde Cheshire sırıtmasıyla yine uçarak eve geri döndüm :)
Öyle işte.
18 yıl önceki gibi yine aşkla ayrıldım konserinden...Bakalım tekrar canlı dinlediğimde aradan kaç yıl geçmiş olacak?
Ve ben hala buralarda olursam bu yazıyı okur düşünce gevişi getiririm .
Kim bilir?
;))
Tek kelime ile ayıp!! Kendinize saklasanız a! Gidemeyenlerin fenalıklar geçireceğini, üstünü- başını, saçını, fistanını, bahçedeki ağacı, balkondaki çiçeği, bakkalın ekmek getiren çırağını, sabah bozukluk için sorun çıkaran dolmuş şoförünü.. Bu hırsla,bu hasetle, bu fenalıkla paralayabileceği aklınıza gelmiyor mu?.. Teessüf ederim.:))
YanıtlaSilaa ne kadar güzel olmuş (: Okurken insanın içi kıpırdanıyor.
YanıtlaSilSevgili Avram haklısınız esasında...U2 konserine gidemediğimde ,ballandıra ballandıra anlatan arkadaşlarım sayesinde ben de aynı hissiyatlara sahiptim sizin gibi :))
YanıtlaSilAma insan böyle bir aşk karşısında tüm dünya duysun duygusuna da kapılıyor aynı zamanda...
Sevgiler,hörmetler :)
Sevgili K.C.S,okurken içinizi kıpırdatabildiysem ne mutlu bana...
YanıtlaSilÇünkü konserde kendinden yoğuşmalı kombi gibiydim ...Ekranın arkasına o duygu geçtiyse hah şimdi beni anlayabilirsiniz :))
Size de sevgi ve hörmetlerimle ;)
Ben de teessüf ediyorum Avram usta gibi..TEESSÜF: ne orijinal bir kelime post konusu olabilir. Hem Bon Jovi konserine git hem tekilaları yuvarla hem denizde tatil yap (şaka şaka gözümüz yok)Allah içine sindirsin canım tekrarını tez zamanda yaşatsın sana dilerim sevgiyle tontini.
YanıtlaSilSevgili Tontini'cim teessüfleriniz içinde olsa blogumda yine sizi görmek ne güzel bir mutluluk sabah sabah...Aynı Bon Jovi'ye gitmek gibi ;))
YanıtlaSilBenimkisi fırsatları itina ile değerlendirmekti vallahi...:)
Size ve Avram ustaya konserden canlı kaydedilen şarkıyı armağan etsem biraz gönlünüzü alabilirmiyim acaba? :))
Buyrunuz efendim diğer kayıtlardan konseri bir nebze yaşatabilsem size olmaz mı?
http://www.youtube.com/watch?v=Gir8XyWJ6Uo
(Ben kaydetmedim.Benim tek şarkılık kaydım var.Oynayarak çektiğim için fazla yalpalamış.Seyrederken benim tekila sonraki sabahımdaki miço gibi olmamanız için bu arkadaşın kaydını paylaşıyorum.:)
Sevgiler,öpücükler size en kocamanından :))
Özrü kabahatinden büyük..
YanıtlaSilKıptînin merdi, secaat ederken sirkatin eylermiş..
Tüy dikmek..
O klip ve yorum/cevap için-di bunlar.
Sayayım mı daha.:)))
(O gece bir kısım
mendebur tarafından telefonla da taciz de edildim. İlk değil bu. Sonuncusu U-2 konserindeydi. Daha önceleri de vardı. Durmak bilmiyorlar.)
Aman efendim "Sussam gönül razı değil ,söylesem tesiri yok"fuzuli fuzuli lakırdılar etmekteyim işte hoş görünüz :)
YanıtlaSilBüyüklük yine de siz de kalsın .Affediniz kabul buyurunuz,acaba U2 'dan bir şarkı mı paylaşsaydım bilemedim şimdi :)
Bloody sunday.:)))
YanıtlaSil"Beautiful day" olsun ayağım alışsın :)
YanıtlaSilTamam o da olur.:)) Seni mi kıracağız? Ayak alışsın yeter ki.:)
YanıtlaSilBuyrunuz öyleyse...:)
YanıtlaSilSevgiler,hörmetler.
http://www.youtube.com/watch?v=co6WMzDOh1o
Bon Jovi konserinden sonraki mest olma durumlarınız halen sürüyor demek ki efenim :))
YanıtlaSilBlogunuzu unutmuşsunuz yine...
Sahi rüya gibi bir şey gerçekleşmiş... Özendim çok :D
Son ütücü olmak böyle bir şey bak:)
Öptüm çok...
özledim...
YanıtlaSilZeugma'cım artık son ütücü bile değilim tembel ağustos böceğiyim ben:)
YanıtlaSilKanımdaki tembelliği nasıl temizleyebilirim?Çalışkan birinden kan nakliyle halledebilirim bu işi?
Ağustos böceğinden sevgiler :o)
Zilsiz'im bizim çiyamız gelmiş derim ben ;)
YanıtlaSil