10 Kasım 2010 Çarşamba

PENCE(NDE)RE



İşten geç çıktım yine .Bin tane ipin ucunu bulmaya, bulduktan sonra birbirine bağlamaya çalıştığım günlerdendi.Artık böyle olmadığı zamanlar garipsiyorum rutine bindi...


Gün ortasında çok sevdiğim doktorumu aradım nihayet.Bir süre önce öğrendiğim ama hep nedense reddettiğim ertelediğim o acı haberi teyit etmiş oldum.Akciğer kanseriydi ve ocağa kadar burda yoktu.Yurt dışında tedavi görecekti.Çok moralim bozuldu.Sanki aradığımda yine o çıkacak telefona ve söylenilenler bir söylenti olacak kalacaktı.Gerçeğin beş parmağının izi çıktı yüzümde:(
Çıkışta işime yakın bir arkadaşıma uğradım biraz kafamı dağıtayım diye o bile neşelendiremedi beni her zamankinin aksine...

Yorgun argın geldim niyetim duş alıp hemen uyumak.
Gözlerimi kapadım.Ama kapamamla açmam bir oldu.
Aman Allah'ım o hengamede farketmedim nasıl bir vızıltı var dışardan gelen bu kedi gibi miyavlayan benim pencerem mi ?

Pencere pencere değil mübarek mart kedisi ve üst kattaki pimapenlere kur yapıyor.

Yahut yeni doğmuş bebek gibi ağlıyor...

Ya da keman çalmayı bilmeyen biri almış eline o muhteşem melodiler dökülen aleti arşe yerine paslı bir jiletle lime lime ediyor telleri ...

Gerçi telli değil üflemeli bir çalgıyı örnek vermek daha doğru olur sanırım.

Zurna ? evet evet zurnanın zort dediği yerdeyim ne de olsa...

Nasıl hissiyatımı anlatabildim mi ?kulaklarınızda canlandı mı ?

Benim gibi çıt çıksa uyuyamayan birine yapılacak şey midir şimdi bu ?

Bütün saçlarım havada Mac Gayver gibi türlü icatlar yöntemler denedim yok.Pimapen bir gecede ne olur da yamulur bilemedim.Rüzgar mı ters esiyor çözemedim.Panjuru indirdim ordaki akımı keserse belki ses azalır ya da kesilir diye o da olmadı.

Resmen canlı gibi ...Ben sinirlendikçe o da bana karşılık veriyormuş gibi geliyor.Arada bebek vızıldaması gibi de sanki sesinin şiddeti perde perde yükseliyor...

Hani dicem ki bir gece de pencerenin pimapeni yamuldu.Ama panjuru kapatıp hava akımına baraj gibi set çektiğim halde nerden o sesi çıkartacak akım oluşur.

Yatağım haricinde kanepede falan da uyuyamam.Ne güzel aman sabahlar olmasın modundayım artık bu gece.


Şu an kulağımda kulaklıklarla son ses müzik dinleyip o iğrenç sesi duymamaya çalışıyorum.


Uykum mu ?


Ne idüğü belirsiz bu iğrenç mart miyavlaması ,bebek mızıldaması,keman böğürttürmesi ,zurna zortlaması karışımı sesin yanında dağa kaçtı yandı bitti kül oldu...

6 yorum:

  1. ses seda yok, nedir durumun annat bakalım bi
    ayrıca suc pencerede diil, rahatsızmışın o gün , bahanesi pencere olmuş

    YanıtlaSil
  2. Uykusuz ,rahatsız olmamla inan hiç alakası yok.Keşke çıkan sesi kaydetseydim ve buradan size dinletebilseydim iğrenç ötesiydi :))

    YanıtlaSil
  3. Allah Allaaahh???
    Peki neden çıkıyormuş o sesler?
    Kaç gündür lodos var..Çok şiddetli esiyor..O yüzden değil mi?
    Konuşuyormuş gibi ses çıkaran pervazlara ben de rastlamıştım. Anlıyorum seni :)

    Kulakta müzikle nasıl uyuyacaksın ki!!!!

    Bence ninniymiş gibi hayal et ve rahat rahat uyu..
    Hadi şimdi...

    ee...eee..eee.eee..
    E kızıma eee :)))

    YanıtlaSil
  4. Zeugma'cım ,anlamadım ki zat-ı muhterem niye dilli düdük oluverdi bir anda.

    Ama gece yarısı silikon tabancam ve kurşunlarım aklıma gelince sıkı verdim topuğuna.

    Eh artık cumartesi pence(nde)reci gelene kadar o camı açamıcam ama en azından o sesden kurtuldum şimdilik :)

    Kulaklıkla uyumaya alışkınım ben müzik de bana ninni etkisi yapar ama senin ninni de çok iyi gelebilirmiş bak şimdi okurken bile sakinleştirdi :)))

    YanıtlaSil
  5. Lodos insanları böyle yapıyor işte! Ninni gibi algılasaydın o sesleri gibi ahkamvari sözler ederdim ama ben de bugün bir kadıncağızın süründüğü arap yağına taktım kafayı.Laf aramızda ben çok nadir kafayı birşeye takan insanım, ama bu sefer taktım işte. "Allahım böyle bir iğrenç koku olamaz!" diye diye kafede içtiğim çayı anlamadım, ben gazeteyi değil gazete beni okudu sanki ne yapsam faydasız.Kafe zevkim sıfır.Güne böyle başladım hala koku hafızamda inan ki.Hey lodos sen nelere kaadirsin gördük, sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Sufi hoşgeldiniz :)

    Koku olayı da sanırım başlı başına bir post konusu olabilir benimde.

    Yurt dışında bulunduğum süreçte Suudi Arabistanlı arkadaşlarımın yanında nefes almadan fotosentez yapabilmeyi ne çok isterdim :))

    Hadi o garibanların doğuştan handikapları bu tenleri kokuyor.Ya yurdum insanının terli terli duş almadan dolaşmaları,ya da kendilerine hiç yakışmayan bir parfümü sıkmayıp boca ederek kokarca gibi dolaşmaları?

    Off off en az ses kadar koku konusunda takıntılıyım sanırım :((

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...