11 Ekim 2010 Pazartesi

Ye ,dua et, sev...


Cuma gecesi son dakika ters gelişen işler dolayısıyla işten gece 23.00 e doğru çıktım.Halbuki Badoş'umla yeni vizyona giren "Ye dua, et ,sev'e " gidecektik.


Filmden önce İstiklalde kızlarla sürekli gittiğimiz mekanda sebzeli noodle yiyip bir kadeh kırmızı şarap içecektim.Filmin ilk şartını yerine getirdikten sonra dua ede ede filme girip Julia Roberts ve Javier Bardem'li bu filmi sevecektim :)


Tabi bunların hiçbiri olmadı.O saatte işten çıkınca kös kös Badoş'lara gidip kendini köpek sanan kedisi Çakılı mıncırdım uyuyana kadar.Cumartesi sabah önceki günün stresini hala üzerimden atamadığım için kendime tatil ilan ettim ve işe gitmedim.Badoş'um teyzesini şımartmak için nefis bir kahvaltı hazırlamıştı.Arkasından içilen türk kahvesi,ve olmazsa olmazı ablaya silah zoruyla baktırılan kahve falı.saat öğleyi geçerken evden çıktık.


Geçen hafta başlayan seminerden dolayı asya yakasına doğru yola koyulduk.Bu dönem bizim çekirdekteki kızlar artık seminere devam etmiyorlar o yüzden biraz keyfim kaçık.hep birlikteyken lise yıllarımızdaki gibi dördümüz arkada çok güzel kaynatıyoduk .


Neyse Badoşla korkunç bir trafikte cebelleştikten sonra yarım saat rötarla vardık oyuncak müzesine.Salona girdiğimde bizimkiler çoktan başlamışlardı.Akgün Hocanın gösterdiği bir fotoğrafın hikayesi yazılıyordu o anda.Arka arkaya "on resime on hikaye yazacaksınız" demişti Akgün Hoca. Ama aynı fotoğrafın farklı açılardan çekilen görüntüsüne, ayrı on hikaye yazmamız istendi bizden.


Ne zamandır diğer oyuncak hikayesi ile ilgili kalem kıpırdatmıyordum.Belki bu konuyla ilgili piyasadaki hemen hemen tavsiye edilen bütün kitapları ve filmleri aldım bir çoğunu okudum ve seyrettim.Ama nedense bu aralar Geronimo'ya elim gitmiyor.Biraz ayrı kalalım istedim kendisiyle...


Neyse zaten seminere gecikmiş olmanın stresiyle bir sarıldım kaleme ardı ardına yazıyorum aklıma gelenleri.Ne yazdığımın hiç önemi yok o anda sanki sağanakyağan yağmur gibi kelimeler cümleler beynimden kağıda akmak için birbirleriyle yarışıyorlar .Yazdım yazdım yazdım...


Hiçbir cümlemi okumadan sadece içimden geldiği gibi yazdım .


Son hikayeye geldiğimizde Akgün Hoca bize bir cümle yazdırdı ve devamını getirmemizi istedi.Yine ışıklar sönene kadar aynı şevkle yazdım.Sonra sınav kağıdı gibi teslim ettik hikayelerimizi.Sonrasında ne olacak bilmiyorum.Ama çok merak ediyorum tek satırını bile okumadan o anda spontane kurguladığım fotonun hikayelerini.Eğer bize geri verilirse burda yayınlarım belki bütün halde.


Sonunda hepimize tombala çeker gibi elindeki poşetten magnetler hediye etti .Herkese farklı farklı figürler gelirken bana iki kere kelebek çıktı.İçimden güldüm kelebeklerim beni orda da geldi buldu diye.


Çıkışta çekirdektekilere hayıflanarak çıktım.Şimdi olsalar ne güzel Çiya yapardık dedim.Ben böyle düşünürken seminerden başka arkadaşlar sanki iç sesimi duymuşlar gibi hadi yemeğe gidelim dediler.Oturduk hep birlikte keyifli bir yemek yedik sohbet ettik projeleri masaya yatırdıktan sonra kalktık.


Ertesi gün Badoş'umla filme gitmeye karar verdik.Zilsiz'i arayıp onuda ayarttık.Kitabı ilk çıktığında almıştım ama bir türlü ona sıra gelmemişti.Hatta geçtiğimiz doğum günümde Zilsiz'im ikinci kitabını da bana hediye etmişti.Ama ilkini okuyamadığım için o da bekliyor sırasını.
Film güzeldi yer yer hızlı geçişler kopukluklar olsa da tam kız kıza gidilecek kafa yormadan seyredilecek pazar günü sinemalarından biriydi.Konu itibari ile benim gibi ülke ülke dolaşmak isteyen bünyeler için çok tahrikkar bir filmdi.Her seyahatinde iç çeke çeke özenerek izledim ablayı.İtalya kısmı bana göre en eğlenceli kısmıydı .Ne de olsa bol bol makarna ve şarap giriyordu sahnelere ki tam benlik :)Bali 'de Javier Bardem çok bayıktı.Ama ablanın kaldığı eve manzaralara bayıldım.Birde keşke bizimde elimizin altında öyle kankaya bağlayacağımız şifacılardan olsa dedim.Kader işte !


Çıkışta Badoş'un yurda dönmesi gerektiği için bizden erken ayrıldı.Hava o kadar güzeldi ki biz de Zilsiz'imle İstiklal'de ordan oraya fink attık.Güzel güzel sohbetler ettik.Önümüzdeki günlerle ilgili programlar yaptık.Kararlar aldık.Alışveriş yaptık.Hani ertesi güne iş olmasa sabaha kadar kalacaktık herhalde İstiklal'de.
Sonra onun işleri benim işlerim ağır bastı ayrıldık.
Ama eve geldikten sonra bütün işleri yarın akşama bırakıp filmdeki gibi " hiçbir şey yapmamanın hazzını "yaşadım.
Bol atraksiyonlu günlerin ardından iyiymiş.yapabilenlere tavsiye ederim.
İyi haftalar olsun hepimize...

8 yorum:

  1. Keşke bende hiçbirşey yapmamanın dayanılmaz hafifliğini hissetseydim:)Eve geldim rapora bir gömüldüm 2'de yattım desem:)
    Buarada şahane bir gündü cicim.
    Öperim şahane bir hafta olsun...

    YanıtlaSil
  2. sebzeli noodle a beni de götürür müsün? Burada cin yemeği lüks nedense, 2 tane çin lokantası var sanırsın ki ultra lüx restoran, nedir ki noodle işte yahu, sokak yemeği.
    Şu sıralar güzel film yok sanırım, en son resident evila gittim, o da Mila olmasa hiç tenezzül etmem. Dragon dövmeli kızı çok çok beğenmiştim ben

    YanıtlaSil
  3. Zilsiz'im sen de varolmanın dayanılmaz hafifliğini hisset o zaman ;)

    Benim içimde şahane bir gündü.Güzel bir maç olsun bu hafta :)

    YanıtlaSil
  4. Uykusuz tabi götürürüm :)

    Ejderha dövmeli kızı izlemedim henüz.Hala oynuyorsa ben de onu listeme alayım.İyi haftalar sana da:)

    YanıtlaSil
  5. Canım benim geçen gün yazmayı unuttum yeğenin Badoş'a kocaman sevgilerimi gönderiyorum hii hii bak bende senin blogunu kullandım bunun için :)

    YanıtlaSil
  6. Noni'cim çok teşekkür ederim.Badoş'a başka türlü blog açtıramıcam.Teker teker okuduğu blogları aynı yöntemde notlar bırakıcam .Sevgiler :))

    Badoş'um sen blog açana kadar eylemlerim sürecektir ona göre ;)

    YanıtlaSil
  7. Bu filmi ben de izlemek istiyorum.
    Hep olumlu eleştiriler okudum..
    Julia Roberts'a bayılıyorum..

    Spontane kurguladığın fotonun hikayelerini da bekliyoruz efenim..
    Sevgiler....

    YanıtlaSil
  8. Zeugme'cım kız kıza gidilecek filmler kategorisinde .Çok bir beklentin olmasın ama biz çıkışta Zilsiz Zarife ile kahve içerken iyi geyiğini döndürdük :))

    Hikayeleri daha bize iade etmedi Akgün Hoca ama bir ara olmadı ben foto ile isterim burada paylaşmak için.Ayrıca o anda ne yazdığımı çok merak ediyorum.Burda yazarken çok silerim ben.BAzen ayzdığım bir postu tamamen sildiğim bile olur:)Orada o seçeneğin olmaması çok iyiydi bence.Direk içimden süzülenler kaleme geldi .

    Yapılacaklara not edildi bile :)

    Sağol canım.Sevgiler:)

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...