18 Nisan 2010 Pazar

Yüzünü dökme küçük kız



Cumartesi akşamı, seminer çıkışı birşeyler yiyelim diye çıktık hep birlikte.Bir kaç araba birbirini takip edeceği için herkes alelacele arabalara doluştu.

Bizim o telaşımızı meraklı gözlerle izleyen biri vardı.




İstanbul Oyuncak Müzesinin önündeki çöpten, evin geçimini sağlamak için kağıt, karton toplayan annesinin yanında,elindeki ekmeği yerken, bizleri merakla izleyen küçük kız ...

İçerde olmayı en çok hak eden o iken, önünde bulunduğu binanın neresi olduğunu bilmeden ,için de eğlenerek gezeceği yüzlerce oyuncağın olduğunu bilmeden ,dışarıda çöp konteynırındaki işin bitmesini bekleyen küçük kız...

Fotoğrafını çekerken bana döndü.Konuşmak istedim,araba hareket etti.

En azından müze kapanmamış olsaydı elinden tutup içeri sokmak gezdirmek isterdim annesinden izin alarak.

Olmadı.

İçim bir tuhaf oldu.


6 yorum:

  1. İçeride olmayı en çok hak eden ama en çok uzak olan.
    Hayat işte,garip çelişkiler yumağı.Keşke her çocuk çocukluğunu en az bizim kadar yaşabilse:(

    Dipçik not:Teo'yu gördüm desem:)

    YanıtlaSil
  2. Dünyaya 1-0 yenik gelenlerden :(

    Ne yaparsa yapsın yazgısı ne kadar değişebilir ki??
    Temanın bu siyah haline uymuş üstelik.Birgün yine karşılaşırsınız ve gerçekleşir belki onu gezdirme isteğin..
    Etkilendim çok..Eline sağlık..
    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  3. en azından özgürce yaşadım çocukluğumu, ağaç tepelerinde tüftüf beep beep japon kale lerle.

    YanıtlaSil
  4. Sev.,Zilsiz zarife keşke.Onlarında karması bu dünyada :(

    Sevgiler.

    Sev.Zeugma,temayı daha önce değiştirdim ama ne zamandır yazmadığım için yeni farketmişsindir.İnşallah karşılaşırım.Hoş küçük kız ne ilk ne de son olacak kalbimizi burkan yaşamlar olarak.

    Sevgiler.


    Sev.Decisions, ben de senin gibi ağaç tepelerinde yaşadım çocukluğumu.Biz şanslı bir nesildik.Kendi kendimizi eğlendirebilen,oyuncağımız olmasa da sokakta bir oyun türetirdik kendimize.

    Şimdi ekonomik dengesizlik tokat gibi çarpıyor çocukların yüzüne.

    Sınıfta durumları iyi bir çocukla,ayakkabısı delik çocuklar aynı sıralarda oturuyorlar.

    Sev.Zeugma mesleğinden dolayı çok rastlıyordur eminim.

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Canım, temanı görmüştüm daha önceden..
    Ama bu siyah haliyle girilen ilk postun bu olması, böylesi bir tesadüf üzücüydü..
    En sonda belirttiğin gibi binlerce öğrencinin içinde elbette vardı yoksulluklar içinde okuyan.Rastlamaz mı hiç?
    Onlar hep suskundu ve bakışlarından okunuyordu gözlerine yansıyan hayatları.. :(

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  6. Zeugma'cım ,Çankayadakiler de bir rahatsızlık hissetse bu durumlardan,belki o zaman bir şeyler dengeye girer ne dersin? :)

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...