21 Aralık 2009 Pazartesi

İstanbul'la şarkı söyleyen kentler



Geçtiğimiz hafta benim için çok önemli bir programda yer aldım.

Sevgili hocamız Akgün Akova beni ve seminerden üç arkadaşımızı kendi sunumlarından birine dahil etti.

Aşağı postlardan birinde yazmıştım.Waterhouse tablolarıyla başlayan bulmacamızı.Onla başlayıp,Raphael'e uzanan ordan,Holbein tablolarına ordan Lizbon'a hatta gökyüzüne yıldızlara uzanan bir maceranın içindeydik geçtiğimiz aylarda.

O maceramızda herkesin çıktığı yolu ve yolculukta yaşadıklarını anlatmasını istedi hocamız.Benim yolculuğumda bana eşlik eden kişi Portekizli şair Fernando Pessoa ve nişanlısı Ophelia idi.

Sahneye çıktığımda heyecandan yeni doğmuş ceylanlar gibi titriyordu bacaklarım.Pessoa ile başladım anlatmaya sonra Gülbenkyanla bitirdim.Günlerce heyecandan ölüp dirilmiştim.Ama bittiğinde ben ve diğer üç arkadaşım acaip keyiflendik.

Tekrar sahneye davet edilip her birimize çiçek ve çalışmalarımızın ödülü olarak şık bir kalem hediye edildi.

Benim için çok güzel bir geceydi.Hocamızın bize güvenmesi kendi sahnesine dahil etmesi beni ve arkadaşlarımı çok gururlandırdı ve onurlandırdı.

Yeniyıla gireceğimiz şu günlerde bundan güzel bir yeniyıl hediyesi olamazdı bize .
Gelen tebriklerde herkes çok beğendiğini ve bizim içimizde kopan heyecan fırtınalarını hissetmediklerini söylediler.

Sevgi pıtırcığı gibi şımardık tabi..

Ama şu gerçek ki toplum karşısında bildiğim birşey dahi olsa anlatmak yürek istiyormuş.


Pessoa ile yolumun bu şekilde kesişmesine çok memnun oldum.
Önümüzdeki günlerde başlı başına bir post konusu olacak kendisi...

6 yorum:

  1. Çok sevindim İzdüşümler hanımcım, eminim harika sunmuşsunuzdur. Lisbona gittiğimde gezmiştim müzesini Mr. five percent in. Portekiz deyince aklıma tadına doyum olmaz fadolar geliyor

    YanıtlaSil
  2. Uykusuz seni görmek ne güzel..Artık blog alemine gönül kapılarını kapattın herhalde diye düşünmüştüm :))

    Lizbon'u ben henüz görmedim ama okuduklarımızdan gittiğimde hiç yabancılık çekeceğimi düşünmüyorum.Belem kulesi,St.Antonio,Jerenimos sanki Taksim gibi geliyor bana şu anda :))

    Bay yüzde 5 elinde kırmızı kalem bayağı bir haltlar karıştırmış.Sunumda söyleyememiştim burda söyleyeyim içimde kalmasın :p

    Biliyomusun,Gülbenkyan topladığı eserlerle, eski el yazmalarıyla Saraçhane ya da Üsküdarda müze açmak istediğini söylemiş o zamanki Zat-ı alilerine..Kendileri de buyurmuşlar ki "biz o eserleri müzede sergileyecek olsaydık,harf devrimi yapmazdık "demişler..Gülbenkyan'da elinde sürülmüş yağlı ekmeyiyle gidivermiş Lizbon'a.. tabi kırmızı halılar serilerek karşılanmış.

    Yıllık 3 milyar300 milyon Eurocuk bir bütçesi olduğunuda söylemeden geçemeyeceğim.Bay % 5 iyi cukka yapmış gördüğün gibi :))


    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  3. Gönül kapılarım açık, benim kapılar kapalı, izdüşümler hanımcım.
    tabii o cukkalar, ermeni diyasporasına akmış su gibi, hala da akıyor.
    Lisbon bizim İzmirimiz İstanbulumuz yanında köy tabiiki. Erkekleri çok çirkin kızları ondan çirkin. Herhangi bir sokak arasına gidin buram buram hashish kokar, hatta istiklal gibi ufacık bi caddesi var 50 kişi gelir sorar taze hashish var abi veriimmi.
    Belem St Antonio eh, aslında hicbi matahlıgı yoktur belemin, EU nun sisirmesi. Akvaryum var ona mutlaka gidilmeli, zira avrupanın en buyugu hala yanılmıyorsam. Cabo da Roca gidilmesi gerekir, manzara süper. Mutlaka bir şarap mahzeni gezilmeli. Fado dinlenilmeli. Bizlerden çok farkları yok, avrupanın fakir ulkelerinden. Gidilmesi gereken yerler sırasında üst sıralarda olmaması gerekir.

    YanıtlaSil
  4. Evet giden arkadaşlarım da benzer şeyler söylemişlerdi.Bir de belem diye bir tatlısı varmış sanırım ünlü onu çok methetmişlerdi.

    Artık önümüzdeki seneye ben de gider görürüm bu kadar Lizbon araştırmasının ardından.

    YanıtlaSil
  5. Şahane günler geçiriyorsun sen ...
    Ne güzel..Yerinde olmak isterdim..

    Ve o sunumu da harika bir şekilde gerçekleştirdiğinden eminim.. Akgün Akova gibi bir hocanın güvenmesi çiçekler, hediyeler her şeyi açıklıyor..
    Ne kadar şımarsan azdır bence..
    Portekizli şair arkadaşınla ilgili postunu şimdiden merak ettirdin..Bekliyoruz..

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Sevgili zeugma evet hocamızın bize güvenip sahnesini paylaşması başlı başına bir onurdu.

    Ama çiçek ve hediyemiz okul yönetimindendi :))

    Teşekkür ederim.Heyecana bulanan günlerden sonra sonunda yaşadığımız gerçekten biz 4 silahşörü çok mutlu etti.

    Bir de başında yaptığım mızıltıları duysaydınız bir ara vazgeçecek hocamız diye düşünmüştüm :))

    İlk fırsatta bir şeyler yazmak isterim.Çünkü benim için çok merak edilir bir kişilik ve şair oldu gerçekten.

    Sevgiler :))

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...