28 Ekim 2009 Çarşamba

YEDİGÖLLER

Merhaba,karabatak bir blog sahibesi olarak işte yine burdayım.

Haftasonu ,seminer grubumuzla Yedigöller'e gittik.


Artık ,Yepyedigöller diyorum ben buraya.Bende böyle bir vurgulama ihtiyacı yarattığı için.Türkiye'de yaşayıp hala buraları pas geçtiğime inanamıyorum.Rüya gibiydi desem abartı olmaz herhalde.

Sonbaharın iyice hissedildiği şu günlerde kendimi renk cümbüşü içinde buldum.Bu büyülü ortamda aynen alt postta sorduğum bulmacadaki Waterhouse'un :) resimleri gibiydi her yer.Özellikle göl ve etrafı Lady of Shallot'un resmedildiği Camelot gölü gibiydi.

İlkbaharın verdiği şevki,kıpırtıyı vermiyor belki bu renkler bana ama olsun kendi içinde hüznün getirdiği bir dinginlik,kabullenmişlik var .Gezdim,gördüm tortuları aşağıda.

Bu arada Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.Herkese ve herşeye rağmen...

Fotoğraflar;İzDüŞüMler


Majörler tükendi ,

minörlere yolculuk .

Buselik makamına...

11 yorum:

  1. Yepyedigöller şahaneydi,çok keyifliydi.İyi ki gittik,iyi ki o karmakarışık cd'yi dinledik.
    Herşeye kocaman iyi ki:)
    Öperim kocaman.

    Rumuz:Pembe tırnaklı:)

    YanıtlaSil
  2. Ben de çok eğlendim Zarifecim.Pusulayı bu kez Amasra'ya çevirelim derim ben.Sonra Mardin,sonra Nemrut sonra pusula nereyi gösterirse .

    Ben de öperim. "kırmızıyı" tırnak içine alarak :))

    YanıtlaSil
  3. John William ha...Kafa karıştırıcı. Adam İngiliz tema İtalya ben Rönesans hatta Rafael diye ararken, bayımız nerdeyse yirminci asırdan çıkıyor. Ben İsa mı derken karşıma bir lady çıkıyor.
    Waterhouse diye de bas bas bağırmıyor. Neyse..
    Ben sizin fotoğraflarla yetineyim. Enfesler.Harikuladeler. İlerde özellikle ikincisini tuvale dökmek için izin istiyebilirim. İyi bayramlar. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Ah ah aynı labirentlere ben de takıldım çoğu zaman.Ama bulduğumda acaip keyiflendim.

    Fotoğrafalarımı beğendiğinize çok sevindim.Her zaman kullanabilirsiniz gurur duyarım.

    Tekrar iyi bayramlar :))

    YanıtlaSil
  5. Hala gözümün önünde orası..
    Az bile anlatmışsın gerçekten..
    Ya o ağaçlar ? Hiç abartısız 100 metreden daha uzundular..
    Tam mevsiminde gitmişsin gerçekten.Benim gittiğimde 25 Ekimdi..Seninkiyle aynı tarih neredeyse.Kızıl,sarı,kahverengi, yeşilin her türlü tonu..Müthiş bir renk cümbüşü..mucize gibiydi ortam.İnanılmazdı..
    Harika bir sonbahar seramonisi gibiydi..
    Yine gitmeli..Bir kez gitmek asla yetmez..
    Bu arada fotoların gerçekten harika. Tekrar yaşattın bana oraları..
    Teşekkürler..
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Teşekkür ederim Zeugma,beğendiğinize gerçekten çok sevindim.Egom telefonun şarzı gibi doluyor sayenizde :))

    Evet oralar bir defayla pas geçilecek gibi değil.Hele ki ben ahdettim.Yine küçük ıxus makineyle fotoğraf çekmek zorunda kaldım.Bazı kareler içimde ukde kaldı.Gün doğumunda ,ışık huzmeleriyle dolu fotoğraf çekmem lazım :))

    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  7. yalnız kimse resmin adını sölememiş???? arayın bulun o zaman sölemicem, bir tabak profiterolumu mideye indireyim keyifle(kendi paramla alınmıştır İzdüşümlerin en ufak bir katkısı yoktur).
    İzdüşümler beni yedigöllere götür

    YanıtlaSil
  8. Gerçekten çok güzel fotoğraflar bunlar, orada olmaya imrendim... gezilecek yerler arasına alında bile :))suptieri

    YanıtlaSil
  9. Uykusuz, St. Eulalia tabiki .Ben bu soruları daha önce cevaplamıştım söylediğim gibi .

    Afiyet olsun,profiterolün. Yedigöllere tekrar gidersem sana söylerim atlar gelirsin İstanbul'a .

    YanıtlaSil
  10. Gofret merhaba, beğendiğine çok sevindim.Kesinlikle gitmelisin.Yedigöller'e muhteşem bir yer. :)

    YanıtlaSil
  11. alla alla ben gözden kaçırmışım demek ki,

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...