7 Ekim 2008 Salı

Kar Küresi ve bloglar...

İtiraf ediyorum.Blog açmak fikri ,okuduğum şahane bloglar sayesinde oldu.Bir konu hakkında daldan dala konarken arama sayfalarında ,ilgimi çeken bir yazı ya da blog sahibinin peşinden gittim.

Her seferinde hadi sen de başla dedim kendi kendime.Olmadı.Yazmayı sevmişimdir hep .Ama işin tembelliğinden yada cesaretsizliğinden yapamadım.Takip ettiğim bloglara ya da üye olduğum forumlara yorum yazmaktan öteye geçmedi bugüne dek...

Aylar öncesinden gelen bir hevesle açtım blogu ama ilk yazdığımla kalakaldım.Hatta daha sonrasında girmek istediğimde şifresini bile hatırlamadım.Açarken ne kadar kastıysam farklı bir isimle açayım şifrem şu olsun diye her türlü denemem sonuçsuz kaldı.Nihayet anahtarı bulup girdim içeri.Bir iki bişeyler yazdım.Sonrasında devamı gelmedi .Belki yazarken okuyanımın olmadığını bilmek ,kendi kendime monolog yapıyor olmak fikri beni soğuttu yazmaktan.Yine araya mesafe girip tekrar girdiğimde ,sokaktan gelip ,kimsenin olmadığı bir eve giriyomuş hissine kapıldım.Anahtarla kapıyı açıp kimse yok muuu diye seslendim.Kendi sesim yankı yaptı ,yine çıktım gittim . Ama bugün kapıdan içeri girdiğimde bir hoşluk oldu,ilk okuyucum ve yorumcum sayesinde tekrar parmaklarım yeni gönderiye gitti.Sevgili Kutup zencisine kendi huzurunda teşekkür ediyorum.( huzurlarınızda diyemiyorum kimse yok çünkü :))



Hoş, ne yazacağımı bilmeden yazıyorum bu satırları.Spontane yani...Esasında düşüncelerim şu an soğukta kalmış zeytinyağı gibi biraz donmuş katılaşmış bir şekilde.Umut ediyorum ki zamanla açılır.

Bir de nedense blogları şu yanda fotosunu koyduğum kar kürelerine benzetiyorum.Hani bir yoldan geçerken ,hani bir yağmur yağar da birden ,hani gök gürler ya arkasından ...işte öyle bir şey demiycem :) o sokaktaki kurulu bir tezgahta ,türlü rengarenk şeyin içinden, elimiz istemsiz ona uzanır.(en azından benim için öyle) Bir kar küresidir o.Elimize alır şöyle bir tepe taklak ederiz küreyi.Bazen içinde bir balerin olur.Bazen bir melek yada bir hayvan figürü..Hayatın tüm yavanlığına inat ,kibritçi kız misali sallarız küreyi.Her sallayışta yanan kibritle birlikte hayal kurarız. Beyaz karlar uçuşmaya başlar, bir deveran olur kürenin içinde.Birden içindeki melek de gülümseyiverir bana.Sanki göz kırpar.Bi kaç saniye sonra tekrar durağanlaşır ortalık .Tekrar sallarım küreyi bu böyle sürer gider...

İşte! bloglarda bana göre böyle ..Her biri kar küresi..İlgimizi çekeni elimize alır sallarız ve seyre dalarız.İçinde kendimizden bir şeyler bularak ya da görerek...

6 yorum:

  1. Hoş buldum,hoşluklar buldum.Siz de hoşgeldiniz kar küreme :)

    YanıtlaSil
  2. Bende senin gibi yazmaya merak, bunu paylaşmaya ve ortaya dökmeye meraksız birisiydim. Bende aynen senin gibi diğer sevimli blogları okuyunca bu işe soyundum.İyi veya kötü oldu diyemem, sonuçta zihnin ve kalbinin oluşturduğu filtreden geçen sözcükleri başkalarıyla paylaşarak yaşama fikrine alışmak kolay değil.
    Tebrik ederim :)

    YanıtlaSil
  3. Hiçkimse siz de hoşgeldiniz.

    Haklısınız.Zihnin ve kalbin filtresinden geçirdiğimiz duyguları paylaşıyoruz bloglarımızda.

    İyi yada kötü olduğunu fotonuzda ki ilaç gösterecek :)

    YanıtlaSil
  4. bende ilk başladığımda eski sevgilimin fotosunu koyup dart yapmıştım.. sonra şifresini unuttum bilmem kaç ay mal gibi durdu orda o resim :ppP
    sonradan depresyona girince sürekli yazmaya başladım.. bide baktım hayatımın parçası olmuş :))

    YanıtlaSil
  5. Dart iyi fikirmiş.Ama yazmak çok daha iyi.Gereksiz insanlara hakettiklerinden daha fazla manalar yüklemek yerine verdikleri duygusal zararları yazarak rahatlamak ve onları her kelimeyle tarihe gömmek çok daha iyi.

    Siz de Hoşgeldiniz Pucca :)

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...