Dün akşam tesadüfen İstanbul Modern Müzesinde Küçük iskender'in söyleşisi olduğunu duydum.Eleştirmen Semih Gümüş ve Ömer Türkeş'in konuğuymuş.
Aslında pek bildiğim bir şair değildi.Bir iki popüler şiirini biliyordum sadece...
Yine de akşamımı biraz şiire bulamak ve yeni birini tanımak istedim.Üşenmedim atladım gittim.
Tophane'de Açık havada eski bir saat kulesinin önünde sahne kurmuşlardı.
Sandalyeler full doluydu ben de çimenlerin üzerinde yere bağdaş kurdum.
Sabit Fikir'in İstanbul Modern iş birliğiyle düzenlediği söyleşinin adı "Sözünü Sakınmadan"dı.
Semih Bey'in ve Ömer Bey'in sorularına sözünü sakınmadan çok hınzırca cevaplar verdi aynı şiirleri gibi...
Yakın zamanda kaybettiğimiz şair dostu Seyhan Erözçelik'in anısına çok güzel bir şiirle başladı.
Çok zeki ve bir o kadar da sivri bir adam.Sivriliğini twitterdan az buçuk biliyodum.
Kendini bu ülkenin dinden ve ahiretten sorumlu kişileri ilan etmiş zümreyle atışma halindeler.Küçük İskender cephesi ustaca satraç oyunu gibi giderken, karşı taraf maalesef işi bel altına çekmiş.
Kendisini hedef gösteren haberlerle bu söyleşiyi işaret etmiş.Kendisinin cinsel tercihine atıfla imalar filan...Saçma sapan klasik Türkiye gerçekleri maalesef :(
Bütün bu tatsız detayları eve geldikten sonra öğrendim.Çok şükür hiç bir tatsız bir olay olmadı provake etmeye çalışanların yapmaya çalıştıkları gibi...
Çok güzel anekdotlar anlattı Küçük İskender...
Babasının kütüphanesinden çekirge sürüsü gibi geçmiş küçük yaşlarda...Sayesinde şairler ve yazarlar külliyatını yalamış yutmuş...
Ergen yıllarında şiir yazmaya başlamış.Edip Cansever'in şiirlerini o yıllarda hiç beğenmiyormuş.Bir kitabını "Böyle şiir mi olur be !" deyip duvara çarpmış.17 yaşında gittiği Bodrum tatilinde aymış ustanın şiirine...
Otobüs bir tren yolunun önünde beklerken bir köpek görmüş köpek uzaklara bakıyormuş. Onun baktığı yerlere bakmaya çalışmış ama karşıda sadece dağlar varmış.
O zaman Edip Cansever'in dizeleri gelmiş aklına
"...Kim bakardı uzağa
köpekleri saymazsam..." Bodrum’a gider gitmez bir Edip Cansever kitabı almış :)
Bunun gibi bir dolu güze anekdot anlattı.
Kendisine marjinal şair denilmesinden hiç hoşlanmıyor "Ben marjinal değilim marjinal olan Müge Anlı'nın programındakiler ..." demesine çok güldüm bi de:)
Tıp ve sosyoloji eğitimi almış ama ikisini de tamamlamamış.
Ağır Roman'da Okan Bayülgen'le birlikte rol almış.
Tiyatro ortaokul yıllarından beri hayatında varmış.Hatta Radyo ve televizyonculuk okumak isterken annesinin bir lafıyla ilk tercihini silip Cerrah Paşa Tıp fakültesini yazmış ve kazanmış.
Beş yıl okumuş şiirlerinde insan bedenine yaptığı atıfları tıp eğitiminin faydaları olarak görüyor.
Bildiklerimden çok daha güzel şiirleri varmış hayran oldum.Elli küsür kitabı basılmış .
Sayesinde günümüz şairlerini tanımadığımı ve okumadığımı farkettirdi bana...
O yüzden dünden beri çok ilgimi çekti hayatını ve şiirlerini okuyorum .
Son olarak sevdiğiniz bir şairse söyleşilerini de kaçırmayın derim.
Ben geç tanıdım ama çok sevdim.
Pişman olmazsınız. :)
Bu da sevdiklerimden okuma kirası olsun :)
BİR DAHA SEVDİM
“-Oof dedi.
-Ne oldu? dedim .
-Hiiç dedi.
-Herseyi bırak gel benimle dedim.
-Olurmu ? dedi.
-Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza dedim.
-Olmaz dedi.
-Neden? dedim.
-Aynı tabaktan yeriz dedi.
Bir daha Sevdim..”
Küçük İskender
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...