5 Aralık 2008 Cuma

AHH !! NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR


Yaşımız kaç olursa olsun hepimiz bir ahhhhh çekip nerde o eski bayramlar diyoruz herhalde .

Nostalji modasından mıdır nedir ?

Zira 13 yaşındaki yeğenim bile böyle diyor.”Ah teyze ahhh nerde o eski bayramlar” Harçlıklarına bakarak yaptığı bu serzenişi görmezden geliyorum tabi .


Bilemiyorum büyük şehirlerde mi böyle tatsız yaşanıyor bayramlar ? Yada büyümenin getirdiği dezavantajlardan mıdır? Ama bildiğim şu ki çocukluğumdaki ritüel gibi geçen bayramları çok özlüyorum.


Eskiden nasıl geçerdi bayramlar ? Sizi bilmem ama benim çok güzel geçerdi.

Bayramdan bir kaç hafta önce başlardı bizim evde telaşe.Perdeler sökülür evde ne var ne yoksa yıkanır- paklanır ,bir iğne ucu kadar su değmemiş yer bırakılmazdı.Temizlik faslı bittikten sonra mutfağa geçilir ; baklavalar açılır,revaniler yapılır,dolmalar sarılır,çeşit çeşit börekler yapılır adeta şölen hazırlığı olurdu evde.

Çarşıya çıkılır bayram alışverişi yapılır,evin eksiklikleri giderilirdi.Ev ahalisine bayramlıklar alınır ,misafir şekerleri itina ile şekerliğe koyulur,kolonya şişeleri doldurulur,bayramlaşmaya gelen çocuklara mendil ve akide şekeri alınırdı.Mis gibi taze kahve çektirilirdi.

Ziyarete gidilecek eş dost için özel hediyeler alınırdı.

Ve Bayram sabahı...


O iple çekilen günün sabahı, uykunun en tatlı yerinde anne tarafından uyandırılarak bölünür,sıcacık yataktan çıkılmaz uyanık ama gözler kapalı yatak keyfi yapılır ,annenin her türlü seslenişlerine cevap verilmez.

Ta ki ince belli çay bardağına,değen çay kaşığının çıkardığı o sihirli ses duyulur,mis gibi omletin ve kızarmış ekmeğin kokusuyla bayram sofrasının görüntüsü hayal edilir ve yataktan fırlanırdı.

Tüm kardeşler uyku mahmurluğuyla bayramlıklarını giyer ve babanın bayram namazından dönüşünü beklerlerdi.Kapı çalındığında hurra bütün kardeşler ilk önce babanın elini öpüp harçlık kapmak için kapıya hücum ederdi.Kapıya ilk ulaşan kardeşin asık suratından gelenin baba değil ,bayramlaşmaya gelen mahalledeki çocuklardan biri olduğu anlaşılırdı.

Adeta kuş sütü eksik olan kahvaltı sofrasına sortiler düzenlenir her seferinde annenin “Babanızı bekleyin şimdi gelecek" nidalarıyla karşılaşılırdı. Ve nihayet beklenen gelirdi.Yanakları yürümekten al al olmuş ailesiyle yine bir bayram sabahını yaşamanın sevinciyle gözleri çakmak çakmak ,elindeki fırından yeni alınmış ekmek gibi sıcacık yüreğiyle içeriye girer evin içini güneş gibi ısıtır,aydınlatırdı.

Tüm kardeşler bayramlıklarını giymiş deminki patırtıyı yapan sanki onlar değilmişçesine babalarının ellerini öperler, verilen harçlığın nerelere harcanacağı hayalleri ile diğer aile bireyleriyle bayramlaşırlardı.

Ve sofraya oturulurdu.Günlerce yapılan hummalı hazırlık adeta bir çekirge sürüsü istilasına uğrardı.Çatal , bıçak sesleri neşeli konuşmaların şakalaşmaların arasında kaybolurdu. Kapı çalmaları sıklaşır bütün mahalle çocukları tanısın tanımasın tek tek bütün evleri dolaşırdı.Erkek çocukları, ellerinde ki kocaman şeker torbalarını bir an önce doldurmak için şekerliği adeta avuçlarken ,kız çocukları nispeten daha küçük poşetler ya da minik çantalarıyla kibarca şekerlerini yada mendillerini alırlardı.Bazısı abartıp şeker tabağını tamamen boşaltmak istediğinde kibarca ev sahibi tarafından “Çocuğum senden sonra gelenlerde olacak “diye uyarılırlardı.


Güzel şeker ikram edilen evlere işaret koyulur kendisinden sonra gelecek arkadaşlarınıda bu şekilde uyarırlardı.Ya da güleryüzle karşılanılmayan evlerin önlerine protesto amaçlı siyah çelenk gibi yedikleri şeker kabuklarını bırakırlardı.

Kapıdaki komşu çocuklarına şekere ilaveten cep harçlığı yada mendil verilirdi.Apartmandaki komşular zühur etmeye başlar,kaç yıllık komşulara bayram sabahı garip bir resmiyet koyulmaya çalışılırdı.

Ev sahibi -Nasılsınız Ayşe Hanım ?

Kaç yıllık komşu -İyiyiz çok şükür. Siz nasılsınız ?

Ev sahibi-Allah iyilik sağlık versin.Siz nasılsınız Osman Bey?

Kaç yıllık komşu- Çok şükür Fatma hanım sizleri sormalı ?

Ev sahibi-:Sağolun bizlerde iyiyiz.Çocuklarda iyidir inşallah (Allah ,allah çocuklar yanıbaşınızdalar işte, gayette , iyiler.. hem hergün akşama kadar sen onlardasın onlar sizde biliyosun iyi olduklarını ne gerek varki bu resmiyete

Bu konuşmalar bayramlaşmaya birkaç aile birlikte geldiyse tek tek herkese yapılır.Kulak kabartan çocuklar olayın komikliğiyle kendi aralarında dalga geçerlerdi.
Sonra şeker ve kolonya ikram edilir.Tatlı sahfasında bayanların gözlerindeki tepsiyi getirsen hepsini yiyecekmiş bakışları yokmuşcasına “Ayyy gittiğimiz heryerde ikram ettiler çok yedim ben almayayım komşu denir. “ “Aman komşu bak bu bilmem neli buna kuş kondurdum valla ,illa bi dilim ye “diye ısrar edilerek günlerdir süren hummalı hazırlığın ikram hazzı inceden inceye yaşanırdı…


Sonra ev ahalisi yakın civardaki büyüklerle bayramlaşmaya çıkar.Aynı komik dialoglar tüm gidilen yerlerde yaşanırdı…

Sokağa çıkıldığında herkesin yüzünde o sıcacık ifade görülür esnafla bayramlaşılırdı.Her esnaf bayramlaşmaya gelen çocuklara kendince ikramda bulunurdu.Bir tek kasapın ikram ettiği az yağlı kıyma kibarca reddedilirdi …

Tüm bayram boyunca çoluk- çocuk bayramlaşmaya gidenler, şimdilerin banka reklamlarındaki kalabalık gibi bir aşağı bir yukarı gider-gelirlerdi ...

Bayram günlerinde sokaklar adeta panayır alanına dönerdi.Sokaklarda çocukların maytap-kız kaçıran sesleri hakimdi. Bayram harçlıklarına göz koymuş sokak satıcıları köpek balığı edasıyla çocukların etrafında dolaşırlar çocuğun zaafına göre satış yaparak evinin rıskını çıkarmaya çalışırlardı…

Sonra mahalledeki arkadaşlarla toplaşılırdı.Herkes en güzel bayramlık kıyafetinin sanki kendisininkiymiş gibi vakur bir ifadeyle bakınırdı etrafına…
Neredeyse şeker komasına girecek olan çocuklar poşetlerindeki çeşit çeşit şekerlere alternatif lezzetler yaratırlardı kendilerince.

Bakkalarda kurşun asker gibi sıra sıra dizilmiş kutular içinde lokumlar satılırdı az sonra İki bisküvi arasına koyularak yenilmek üzere.

Sonra günlerce beklenen o büyülü birkaç gün biter.Herkes günlük kıyafetleriyle günlük yaşamlarına, hayat telaşelerine dönerlerdi.

Belki yaşadıkları sıkıntıları o güzel bir kaç günde hiç yokmuş gibi davranan büyükler eski hayat mücadelelerine devam ederlerdi.

Çocuklar okul- ders-sınav üçgeni arasına geri dönerlerdi.

Bayramdan geriye tek kalan izler tepside artık şekerlenmeye başlamış bir kaç dilim baklava veya şekerlikte kalan bir avuç şekerdi.


Bilemiyorum belki çocukluğun verdiği saflıkla o günler böyle yaşanıyor ve hatırlanıyor .Maalesef şimdilerde ne çocuklarda ne de büyüklerde artık böyle bir halet-i ruhiye yok.


Çocuklarda bayramlık sevinci yok ,çünkü her türlü ihtiyaçları bayramı beklemeden karşılanıyor.


Büyüklerin bayram anlayışları kaç gün işe gitmeyecekleri ile doğru orantılı Onlar için bayram ,bütçeleri ölçüsünde yapacakları tatil sadece .

Mahallenin çocuklarına alınan şeker kavonuzu dopdolu..


Kapıda ne o hummalı şeker kapma yarışları ne de çocuklar var.
Bense anneannemin aksine daha torunlarım bile olmadan"Ah nerde o eski bayramlar" diye hırf hırf hayıflanıyorum.
İyi bayramlar .

17 yorum:

  1. Evet,aynen ya..
    Ahh!! Nerede o eski bayramlar..
    Yazdıklarınızı okudukça iç çekmemek elde değil.
    Çok güzel bir anlatım.Üstelik derinden etkiliyor..
    Kutluyorum..
    Size de iyi bayramlar ve sevgiler :)

    (İmlanız için de ayrıca tebrikler)

    YanıtlaSil
  2. Hoşgeldin Zeugma,

    Yorumların için teşekkür ederim.

    Aslında bir kaç yıl önce yazdığım bir bayram yazısıydı bu.
    Küçük yerlerde belki nispeten bu coşku yaşatılıyordur.Ama büyük şehirlerden hiç umutlu değilim.

    İmla kurallarında pek dikkatli değilim aslında.Hatta başlığımı bile senin yorumundan sonra değiştiriyorum hemen .

    Sürçil-i lisan ettiysek affola.

    İyi bayramlar.

    YanıtlaSil
  3. ne kadar güzel yazmissin.

    ben o bayramlari hic tadamadim. Bayramlarda bile calisirdi babam, bize ayiracak cok zamani yoktu. Bu yüzden genelde bayramlarim hüzün dolu gecerdi. Annemin basini yerdim "bak Ayse'nin Fatma'nin babalari evde söyle böyle yapip suraya buraya gidiyolar benim babam niye calisiyor bayram günü" derdim. Tek bayram mutlulugum annemin ilk bayram kahvaltisi icin yaptigi su böregi ve babamin sadece bayram kahvaltisinda yanimizda olusuydu.
    Bir de tabii bayramliklarimdi.

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim Pilli cadı .

    Normalde benim babam da pek olamazdı ev de .Asker olduğu için sürekli nöbetlere falan kalırdı.

    Ama bayramlar çok özel geçerdi bizim evde.Bu birazda anne-babamın sayesindeydi sanırım.8 sene önce babamı kaybedene kadar yine bizim evde hummalı bir koşuşturma olur,herkesler tatile gidicekse bile bayramın ilk günü bütün kardeşler torun trba buluşup muhakkak ailecek sabah kahvaltısı yapılır.Sonra herkes programına devam ederdi.

    Anne-baba bize bayram ruhunu aşılamıştı.İnşallah bizde çocuklarımıza aşılayabiliriz.

    İyi bayramlar.

    YanıtlaSil
  5. seninde mi baban askerdi:)
    basin sagolsun canim.

    YanıtlaSil
  6. Dostlar sağolsun :(

    Sen de mi ? Okulu bitirene kadar kaç şehir dolaştınız :)

    YanıtlaSil
  7. evet ben de:)

    okulu bitirmeye kalmadi. saglik sorunlarindan dolayi emekli olmak zorunda kaldi babam.

    malatya, tunceli, bursa/iznik, keles:D:D
    bunlar su an sayabildiklerim:)

    YanıtlaSil
  8. Esasında asker çocuğu olmak bile ayrı bir post konusu değilmi ? :))

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. evet yazarsan seve seve okurum:)

    YanıtlaSil
  10. ben kendime kızıyorum. Eskiden arkadaşlarla dolaşıp çekine çekine birşeyler beklerdik komşulardan, öyle yetiştirilmiştim, saygılı ol, sıranı bekle, ikram edilmeden isteme.
    Herneyse yıllar geçti, kapitalizm iliklerimize kadar işledi. Şimdi kapımı çocuklar çaldığı zaman "off yine mi" diyorum,kapıyı açmak istemiyorum. ben bile değerlerimi yitirmişim, ne kötü

    YanıtlaSil
  11. Hoşgeldin uykusuz,

    Yapacağımız tek şey çocukların seveceği türden şekerler almak ve her kapı çalışında sabırla kapıyı açıp güleryüzle çocuklara bu şekerleri ikram etmek.

    YanıtlaSil
  12. mevzu, eski bayramların güzelliğiyle alakalı değil aslında... yaşlanmayı kabul edememe, tekrar çocuk olmak istemekle alakalı tüm bu nostaljik tramvaların asıl sebebi...

    YanıtlaSil
  13. Kutup Zencisi,

    Esasında yaşla hiç ilgili değil söylemek istediğim .Hele nostaljik travma hiç değil.Eskiye ait bayramların keyfini artık yaşamıyorum yaşamıyoruz.

    O yılların bayram kutlamaları camdı.Şimdikiler plastik.

    Söylemeye çalıştığım sadece bu..

    YanıtlaSil
  14. Ne kadar uzun zamandır yazı yazmamışsın bu durgunluk herkeste var şu sıralar. Eski bayramlar aynen anlattığın gibiydi bizde de şimdi keşke hiç bayram olmasa diye mıymıylanıyoruz, hayat işte böyle abuk subuk

    YanıtlaSil
  15. Siminya,aynen söylediğin gibi bu aralar yazmak gelmiyor içimden. :(

    YanıtlaSil
  16. Cidden uzun zamandır yazı eklemiyorsunuz ve beni üzüyorsunuz :(. Herkesten farklı olma derdim yok ama garip bir şekilde benim bu bayramım mesela öncekilere 1222322156496 basar :)

    YanıtlaSil
  17. Bu aralar kelimelerim kelebekler gibi uçuyor .Hiçbirini bir araya getiremiyorum :)

    Ne güzel bayramı güzel geçen biri çıktı nihayet :)

    YanıtlaSil

Sen Yazmazsan,Ben yazmazsam nasıl çıkar bu postlar aydınlığa ...