8 Kasım 2008 Cumartesi

Ağaçlar ayakta ölür.


Küçük bir saksıda ,fidandım...Yerin dar dediler ,"mutluyum" dedim istemedim gitmek ... Dinlemediler, söktüler.Yeni diktikleri toprak yabancıydı, yadırgadım...Alışırsın dediler.Alışamadım. Zorlandım. Uğraştılar,emek verdiler.onlar için direndim...

Her bahar yenilendim, filizlendim.Yeni ışkınlar verdim.Köklerimi daha derinlere saldım.Güneşin altında sıcacık gerindim. Dallarımı, göğe erişmek için uzattım.Ilık meltemlerle salındım, dans ettim.

Kara kışlar gördüm.Fırtınalar atlattım.Pes etmedim.Hep baharı düşledim.Eski çamlar," esnek ol ,rüzgara direnme .Direnirsen kırılırsın "dediler.Yapamadım.Doğru bildiğime inandım, direndim.Dallarım kırıldı,yapraklarımı döktüm.

Keyifli zamanlar da oldu.bembeyaz papatyalarla çevrildim.Kelebekler dört döndü etrafımda.Kuşların şarkılarıyla hayat buldum.Gördüğüm güzelliklerle asıldım .En çok sevgiye inandım.Sevdiklerine inandım.Sevdim.Tutanacak dal aradıklarında, dallarımı uzattım.Olanca yükleriyle asıldılar.Taşıyamadım.Çatırdamaya başladı gövdem korktum.Korktular.Çakılarıyla, gövdeme kazıyıp gittiler suretlerini.Ne gövdemden,ne ruhumdan izlerini silemedim.

Keşke dedim,yine gidebilsem... değişebilse toprağım bu kez isteyerek...Bütün köklerimi salkım saçak etek gibi toplayıp gidebilsem.Yeni toprak,yine çiçekler,yeniden kuşlar kelebekler.

"Olmaz "dedi eski çamlar artık çok geç.Nereye gidersen git bu izler silinmez.

"Ağaçlar ayakta ölür".