
Birkaç sene öncesinde hiç aklımda yokken, turla ,Şeb-i aruz törenlerine katılmıştım.Kafamın çok karışık ve çok üzgün olduğum bir dönemdi.Kaldığım otel tam müzenin karşısındaydı.Bütün gün  rehberden onla ilgili bilgiler öğrenip,yine akşam odaya geldiğimde onun hayatını anlatan bir kitap okuyordum. Yatmadan önce,pencerenin karşısına sandalyeyi çekip saatlerce okuduklarımı düşünüyordum müzeyi seyrederek.Çok etkilenmiş,hayran kalmıştım.Yapılan törenleri sevmemiştim gerçi ona yakışır sadelikte değildi yapılanlar.Belediyenin ve politikacıalrın gövde gösterisiydi sadece.Ben almam gerekenleri alarak dönmüştüm o geziden.
Yine her zaman olduğu gibi beden,benden önce gitmeye başlayınca bir yerlerden kulağıma çalınıp dilime dolandı Mevlanın bu sözleri.
Her gün bir yerden göçmek ne iyi 
Her gün bir yere Konmak ne güzel 
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş 
Dünle beraber gitti cancağızım 
Ne kadar söz varsa düne ait 
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Mevlânâ Celaleddin-i Rumi